top of page

Evlilik Öncesi Alınan Malların Boşanmada Akıbeti: Yasal Düzenlemeler ve Uygulamalar



Evlilik birliği kurulmadan önce eşlerden birinin veya her ikisinin ayrı ayrı edindiği malvarlıklarının boşanma durumunda nasıl paylaşılacağı, Türk Medeni Kanunu (TMK) tarafından açıkça düzenlenmiş önemli bir konudur. Bu makalede, evlilik öncesi edinilen malların boşanmadaki hukuki durumunu, ilgili yasal düzenlemeler ışığında detaylı bir şekilde ele alacağız.


Evlenmeden önce krediyle alınan bir evin boşanma sırasındaki durumu, Türk Medeni Kanunu'ndaki mal rejimi hükümleri ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatları doğrultusunda değerlendirilir. Temel prensip, evlenmeden önce edinilen malların, edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olsalar dahi, kişisel mal sayılmasıdır (TMK m. 219). Bu nedenle, evin asıl mülkiyeti evlenmeden önce evi krediyle satın alan eşte kalmaya devam eder.

Ancak, evlendikten sonra kredi taksitlerinin ödenmeye devam edilmesi durumu, mal paylaşımı açısından farklı bir değerlendirme gerektirir. Bu durumda, evlilik birliği içinde yapılan kredi ödemeleri, eşlerin edinilmiş mallarına katkı olarak kabul edilir.

Yargıtay'ın bu konudaki genel uygulaması şu şekildedir:

  1. Evin Değer Tespiti: Boşanma davası tarihindeki evin güncel piyasa değeri belirlenir.

  2. Evlilik İçinde Ödenen Kredi Miktarının Tespiti: Evlilik tarihinden boşanma davası tarihine kadar ödenen toplam kredi taksit tutarı hesaplanır. Bu, anapara ve faiz ödemelerini içerir.

  3. Katkı Oranının Belirlenmesi: Evlilik içinde ödenen kredi miktarının, evin satın alındığı tarihteki toplam maliyetine (kredi miktarı + varsa peşinat) oranı belirlenir.

  4. Katılım Alacağı Hesabı: Belirlenen bu katkı oranı, evin boşanma tarihindeki güncel piyasa değeri ile çarpılarak, diğer eşin (kredi borcu üzerinde tapusu olmayan eşin) katılma alacağı hesaplanır.

Örnek Senaryo:

  • Evlenmeden önce 200.000 TL krediyle bir ev aldınız.

  • Evlendiğinizde kredinin 150.000 TL'si hala ödenmemişti.

  • Evlilik süresince 50.000 TL kredi taksiti ödediniz (anapara + faiz).

  • Boşanma davası açıldığında evin güncel değeri 400.000 TL.

Bu durumda:

  • Evlilik içinde ödenen kredi miktarı: 50.000 TL

  • Evin ilk kredi miktarı: 200.000 TL

  • Katkı oranı: 50.000 TL / 200.000 TL = %25

  • Eşin katılma alacağı: 400.000 TL * %25 = 100.000 TL

Bu örnekte, boşanma durumunda ev üzerindeki mülkiyet sizin kalmaya devam ederken, eşiniz evlilik birliği içinde yapılan kredi ödemelerine katkısı oranında (100.000 TL) sizden katılma alacağı talep edebilir.


Yasal Mal Rejimi: Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi

Türk hukukunda, eşler arasında aksi yönde bir anlaşma (mal rejimi sözleşmesi) yapılmadığı takdirde, yasal mal rejimi olarak "edinilmiş mallara katılma rejimi" uygulanır (TMK m. 202). Bu rejim, evlilik birliği devam ederken eşlerin edindiği malların boşanma halinde eşit olarak paylaşılmasını esas alır. Ancak, bu paylaşım ilkesinin bazı istisnaları bulunmaktadır ve evlilik öncesi edinilen mallar bu istisnalar arasında yer alır.


Evlilik Öncesi Edinilen Malların Hukuki Niteliği: Kişisel Mal

TMK'nın 219. maddesinde "kişisel mallar" açıkça tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, aşağıdaki malvarlıkları eşlerden her birinin kişisel malı sayılır:

  1. Evlenmeden önce edinilen mallar.

  2. Miras yoluyla veya karşılıksız kazanma suretiyle elde edilen mallar.

  3. Manevi tazminat alacakları.

  4. Kişisel kullanımına özgülenen eşya.

  5. Fikri ve sınai mülkiyet hakları.

  6. Kişisel malların yerine geçen değerler.


Görüldüğü üzere, evlenmeden önce edinilen mallar, yasal düzenleme gereği eşlerin kişisel malı olarak kabul edilir ve boşanma halinde mal paylaşımına dahil edilmez. Bu ilke, evlilik birliğinin kurulmasıyla eşlerin ekonomik ortaklıklarının başladığı ve bu ortaklık süresince edinilen değerlerin paylaşılması gerektiği düşüncesine dayanır. Evlilik öncesi edinilen malvarlığı ise, bu ekonomik ortaklığın dışında, eşlerin kendi bireysel çabaları veya sahip oldukları imkanlarla elde ettikleri değerlerdir.


Kişisel Malın İspatı

Bir malın evlilik öncesi edinilmiş olduğunu iddia eden eş, bu iddiasını ispatlamakla yükümlüdür (TMK m. 222). Aksi takdirde, söz konusu malın evlilik birliği içinde edinildiği ve dolayısıyla edinilmiş mal olarak kabul edileceği varsayılır. Bu ispat yükümlülüğü, malın niteliğine göre çeşitli delillerle yerine getirilebilir. Örneğin:

  • Taşınmazlar için: Tapu kayıtları, satın alma sözleşmeleri, banka dekontları.

  • Taşınırlar için: Fatura, makbuz, banka hesap dökümleri, araç ruhsatları.

  • Miras veya bağış yoluyla edinilenler için: Veraset ilamı, bağış sözleşmesi.


Kişisel Malların Gelirleri

TMK'nın 221. maddesine göre, kişisel malların gelirleri (örneğin, evlilik öncesi alınan bir evin kira geliri, bir hisse senedinin temettü geliri), edinilmiş mal olarak kabul edilir ve boşanma halinde paylaşılır. Bu hüküm, evlilik birliği süresince kişisel malların sağladığı ekonomik faydanın ortaklığa dahil edilmesi amacını taşır.


Evlilik Öncesi Alınan Malların Değer Artışı

Evlilik öncesi edinilen bir malın, evlilik birliği süresince değer kazanması durumunda, bu değer artışının nasıl değerlendirileceği de önemli bir konudur. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, eğer değer artışı eşlerin ortak çabası, emek ve katkısıyla gerçekleşmişse, bu artış miktarı edinilmiş mal olarak kabul edilerek paylaşılır. Ancak, değer artışı piyasa koşulları veya enflasyon gibi dış etkenlerden kaynaklanmışsa, bu artış kişisel mal olarak kabul edilir ve paylaşıma dahil edilmez.


Mal Rejimi Sözleşmesi ile Farklı Düzenlemeler

Eşler, evlenmeden önce veya evlilik birliği devam ederken noterde düzenleyecekleri bir mal rejimi sözleşmesi ile yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimini değiştirebilirler (TMK m. 203). Bu sözleşme ile, evlilik öncesi edinilen malların da boşanma halinde paylaşılacağına dair hükümler konulabilir. Ancak, bu tür bir sözleşmenin geçerli olabilmesi için TMK'nın emredici hükümlerine aykırı olmaması gerekmektedir.


Sonuç

Evlilik öncesi edinilen mallar, Türk Medeni Kanunu'nun açık hükümleri gereğince eşlerin kişisel malı olarak kabul edilir ve boşanma halinde kural olarak mal paylaşımına dahil edilmez. Ancak, bu malların gelirleri ve eşlerin ortak çabasıyla oluşan değer artışları edinilmiş mal olarak değerlendirilebilir. Eşler, mal rejimi sözleşmesi ile bu yasal düzenlemeye farklı hükümler getirebilirler.


Av. Muhammed Emre CEBECİ
Av. Muhammed Emre CEBECİ

 
 
 

Comments


bottom of page