top of page

İzale-i Şuyu Davası



ree



Türk Medeni Kanunu'nda yer alan izale-i şuyu, birden fazla kişinin ortaklaşa sahip olduğu bir taşınmazın, ortaklığın giderilmesi amacıyla parçalara ayrılarak her bir ortağa ayrı ayrı ait olması için açılan bir dava türüdür. Bu dava, özellikle aile içi miras paylaşımı veya ortak işletmelerde sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. İzale-i şuyu davası, Türk hukuk sisteminde mülkiyet hakkının korunması ve ortaklığın giderilmesi açısından önemli bir yere sahiptir.


İzale-i Şuyu Davasının Temel İlkeleri

  • Ortaklık: İzale-i şuyu davasının açılabilmesi için öncelikle bir taşınmaz üzerinde ortaklık ilişkisi bulunması gerekmektedir. Bu ortaklık, kanuni veya sözleşmeye dayalı olarak ortaya çıkabilir.

  • Paydaşlık: İzale-i şuyu davasını açabilecek olan kişi, taşınmazda paydaş olan yani ortaklık hakkı bulunan kişidir.

  • Ortaklığın Giderilmesi: Davanın amacı, ortaklığın giderilerek her bir ortağın kendi payına düşen kısmı ayrı ayrı kullanmasına imkan sağlamaktır.

  • Fiziki Bölünme: İzale-i şuyu davasında genellikle taşınmazın fiziki olarak bölünmesi hedeflenir. Ancak, taşınmazın bölünmesinin imkansız veya güç olması durumunda, taşınmazın satılarak payların parasal olarak paylaştırılması da talep edilebilir.


İzale-i Şuyu Davasının Açılma Sebepleri

  • Ortaklık Yaşamının Zorlaşması: Ortakların farklı yaşam tarzları, ihtiyaçları veya görüş ayrılıkları nedeniyle ortaklığın devam etmesinin zorlaşması.

  • Taşınmazın Verimli Kullanılamaması: Ortaklık nedeniyle taşınmazın verimli bir şekilde kullanılamadığı durumlarda.

  • Bir Ortağın Payını Satmak İstemesi: Ortaklardan birinin kendi payını satmak istemesi ve diğer ortakların buna engel olması.


İzale-i Şuyu Davasının Gidişatı

  • Davanın Açılması: İzale-i şuyu davası, yetkili mahkemede açılır. Davada, taşınmazın ortaklıkta olduğu, davacının paydaş olduğu ve ortaklığın giderilmesi talebinde bulunulduğu belirtilir.

  • Celse Süreci: Mahkeme, davayı görerek delilleri toplar ve tarafların savunmalarını dinler.

  • Bilirkişi İncelemesi: Gerekli görülmesi halinde, mahkeme taşınmazın değerini ve bölünebilirliğini tespit etmek üzere bilirkişi incelemesi yapar.

  • Karar: Mahkeme, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre ortaklığın giderilmesine karar verir. Kararda, taşınmazın nasıl bölüneceği veya satılarak payların nasıl dağıtılacağı belirtilir.


İzale-i Şuyu Davasında Karar Verilirken Dikkat Edilen Hususlar

  • Taşınmazın Bölünebilirliği: Taşınmazın fiziki olarak bölünmesinin mümkün olup olmadığı.

  • Ortakların Payları: Her bir ortağın taşınmaz üzerindeki payının ne olduğu.

  • Taşınmazın Değeri: Taşınmazın piyasa değeri ve her bir payın parasal karşılığı.

  • Ortakların Menfaatleri: Tüm ortakların haklarının korunması ve en adil çözümün bulunması.


İzale-i Şuyu Davasının Sonuçları

  • Taşınmazın Bölünmesi: Mahkeme, taşınmazın fiziki olarak bölünmesine karar verebilir. Bu durumda, her bir ortak kendi payına düşen kısmın tapusunu alır.

  • Taşınmazın Satışı: Taşınmazın bölünmesinin mümkün veya uygun olmaması durumunda, mahkeme taşınmazın satılmasına karar verebilir. Satıştan elde edilen bedel, ortakların payları oranında paylaştırılır.

İzale-i Şuyu Davasının Önemi

İzale-i şuyu davası, ortaklığın giderilmesi ve mülkiyet haklarının korunması açısından önemli bir hukuki araçtır. Bu dava sayesinde, ortaklar arasındaki anlaşmazlıklar çözülür ve her bir ortak kendi payına düşen kısmı üzerinde tasarrufta bulunma hakkına kavuşur.


Türk Hukuk Sistemindeki Önemi

  • Mülkiyet Hakkının Korunması: İzale-i şuyu davası, her bir ortaklık paydaşının mülkiyet hakkının tam olarak kullanılabilmesini sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Ortaklığın devamı halinde ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları önler ve her bir ortağın kendi payı üzerinde tasarrufta bulunabilmesine imkan tanır.

  • Adaletin Sağlanması: Ortaklık durumunda, paydaşlar arasında zamanla anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir. İzale-i şuyu davası, bu anlaşmazlıkların hukuki yollarla çözülmesini ve adaletin sağlanmasını sağlar.

  • Ekonomik Hayata Katkısı: Ortaklığın giderilmesi, taşınmazın daha verimli kullanılmasına ve ekonomik değerin artmasına katkı sağlar. Özellikle tarım arazileri gibi üretime yönelik taşınmazlarda, ortaklığın giderilmesi, taşınmazın daha verimli işletilmesini sağlar.


Hukuki Dayanağı

İzale-i şuyu davası, Türk Borçlar Kanunu'nda doğrudan düzenlenmemiş olsa da, hukuki dayanağını bu kanunun genel ilkelerinden ve özellikle de paydaşların malı paylaştırma hakkından almaktadır.


İzale-i Şuyu Davası Masrafları

İzale-i şuyu davası açıldığında, diğer tüm davalar gibi çeşitli masraflarla karşılaşılabilir. Bu masraflar, davayı açan kişinin yanı sıra diğer paydaşları da ilgilendirmektedir. İşte izale-i şuyu davasında karşılaşılabilecek başlıca masraflar:

  • Başvuru Harcı: Dava dilekçesinin teslim edilmesi sırasında ödenen bir harçtır. Tutarı, davanın açıldığı mahkeme ve talep edilen değere göre değişiklik gösterir.

  • Peşin Harç: Dava sürecinde oluşabilecek diğer masrafların karşılanması için peşin olarak yatırılan bir miktardır. Bu harç da başvuru harcı gibi, davanın özelliklerine göre belirlenir.

  • Tebligat Ücreti: Kararların diğer taraflara tebliğ edilmesi için ödenen bir ücrettir.

  • Bilirkişi Ücreti: Eğer mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yapılması kararlaştırılırsa, bilirkişi ücretini taraflar karşılar.

  • Vekil Ücreti: Eğer dava sürecini bir avukat takip ediyorsa, avukatlık ücreti de masraflar arasında yer alır.

  • Karar ve İlam Harcı: Mahkemenin verdiği karar doğrultusunda ödenen bir harçtır. Bu harcın tutarı, taşınmazın değerine ve kararın içeriğine göre değişiklik gösterir.

  • Tapu İşlemleri Harcı: Eğer taşınmazın bölünmesi veya satışı söz konusu ise, tapu işlemleri için ödenecek harçlar da masraflar arasında yer alır.

  • Diğer Masraflar: Dava sürecinde ortaya çıkabilecek diğer ek masraflar (örneğin, keşif masrafları, tanık ücretleri vb.) da taraflar tarafından karşılanır.


Masrafların Dağılımı:

  • Dava Masrafları: Genellikle, dava masrafları tarafların payları oranında paylaştırılır. Yani, her bir ortak kendi payı oranında masrafları karşılar.

  • Vekil Ücreti: Vekil ücreti de genellikle tarafların payları oranında paylaştırılır. Ancak, sözleşmede farklı bir düzenleme yoksa, vekil ücretini davayı açan taraf öder.


Masrafların Ödenmesi:

Dava masrafları genellikle dava sürecinde peşin olarak ödenir. Ancak, mahkeme kararıyla bu durum değişebilir.

Önemli Not: İzale-i şuyu davası masrafları, davanın karmaşıklığına, taşınmazın değerine ve diğer faktörlere göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, kesin bir rakam vermek mümkün değildir.


Ek Bilgiler:

  • Masrafların Azaltılması: Dava sürecini uzatmadan ve gereksiz masraflar çıkarmadan yürütmek, toplam masrafları azaltmaya yardımcı olabilir.

  • Devlet Yardımı: Gelir durumu düşük olan kişiler, dava masraflarında devlet yardımından yararlanabilirler. Bu konuda bir avukata danışarak detaylı bilgi alabilirsiniz.


İzale-i Şuyu Davasını tek bir ortak rahatlıkla açabilir.

Türk Medeni Kanunu'na göre, bir taşınmaz üzerinde ortaklık hakkı bulunan her bir paydaş (ortak), diğer paydaşlara karşı izale-i şuyu davası açma hakkına sahiptir. Yani, bir taşınmazın birçok ortak sahibi varsa ve bu ortaklardan biri ortaklığın giderilmesini istiyorsa, tek başına dava açabilir. Diğer ortakların rızası veya davaya katılması zorunlu değildir.

İzale-i Şuyu Davasının Tek Bir Ortak Tarafından Açılmasının Sebepleri:

  • Ortak Yaşamın Zorlaşması: Ortaklardan biri, ortaklığın devam etmesinin kendisine zorluk çıkardığını düşünebilir ve bu nedenle ortaklığın giderilmesini isteyebilir.

  • Taşınmazın Verimli Kullanılamaması: Ortaklık nedeniyle taşınmazın verimli bir şekilde kullanılamadığı durumlarda, bir ortak kendi payını ayırmak isteyebilir.

  • Ekonomik Sebepler: Ortaklardan biri, kendi payını satmak veya başka bir şekilde değerlendirmek isteyebilir.

Dava Sonucu Ne Olur?

Dava sonucunda mahkeme, taşınmazın bölünmesine veya satılmasına karar verebilir. Eğer taşınmazın bölünmesi mümkünse, her bir ortak kendi payına düşen kısmı alır. Bölünme mümkün değilse, taşınmaz satılır ve satıştan elde edilen bedel, ortakların payları oranında paylaştırılır.

Özetle, izale-i şuyu davası, ortaklık ilişkisinin hukuki bir sonlandırma yoludur. Bu davayı açmak için tüm ortakların aynı fikirde olması gerekmez. Tek bir ortak bile, ortaklığın giderilmesi talebinde bulunabilir.

İzale-i Şuyu Davası Sonucunda Ne Olur?

İzale-i şuyu davası sonucunda, ortaklığın giderilmesi yani taşınmazın ortak paydaşlar arasında paylaştırılması amaçlanır. Mahkemenin vereceği karara göre farklı sonuçlar ortaya çıkabilir.

Muhtemel Sonuçlar:

  1. Taşınmazın Aynen Taksimi:

    • Mümkünse: Eğer taşınmazın fiziki olarak bölünmesi mümkünse, mahkeme her bir ortağın payına düşen kısmı belirleyerek taşınmazın bölünmesine karar verir. Bu durumda, her ortak kendi payına düşen kısmın tapusunu alır.

    • Mümkün değilse: Taşınmazın fiziki olarak bölünmesi mümkün değilse, mahkeme taşınmazın satışına karar verebilir.

  2. Taşınmazın Satışı:

    • Zorunlu Satış: Taşınmazın bölünmesinin mümkün olmadığı durumlarda, mahkeme taşınmazın satılmasına karar verir. Satıştan elde edilen bedel, ortakların payları oranında paylaştırılır.

    • Ortakların Anlaşmasıyla Satış: Ortaklar, taşınmazın bölünmesinden ziyade satılmasını daha uygun bulurlarsa, mahkemeye bu yönde bir talepte bulunabilirler. Mahkeme, ortakların anlaşması doğrultusunda taşınmazın satışına karar verebilir.


İzale-i Şuyu Davasında Zamanaşımı

İzale-i şuyu davasında genel bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Bu durum, her bir paydaşın, ortaklığın devam ettiği sürece dilediği zaman izale-i şuyu davası açabileceği anlamına gelir.

Ancak, bazı istisnai durumlar söz konusu olabilir:

  • Sözleşmeyle Sınırlandırma: Paydaşlar arasında yapılan bir sözleşme ile izale-i şuyu hakkı en fazla 10 yıl süreyle sınırlandırılabilir. Yani, böyle bir sözleşme varsa, paydaş bu süreden sonra dava açamaz. Ancak bu tür sözleşmelerin belirli şartları taşıması ve resmi şekilde yapılması gerekmektedir.

  • Uygun Olmayan Zamanda Paylaşma İstemi: Türk Medeni Kanunu'na göre, hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Yani, taşınmazın belirli bir amaca hizmet etmesi veya hukuki bir sebeple ortaklığın devam etmesi gerekiyorsa, bu durumda hemen paylaşma istenemez.  


Çok Küçük Bir Payla İzale-i Şuyu Davası Açmak

Evet, payınız ne kadar küçük olursa olsun, bir taşınmazda payınız olduğu sürece izale-i şuyu davası açabilirsiniz. Türk Medeni Kanunu, tüm paydaşlara ortaklığı sona erdirme hakkı tanır. Yani, payınızın büyüklüğü veya küçüklüğü davanın açılabilmesi için bir engel teşkil etmez.

Neden Küçük Bir Payla Bile Dava Açmak İsteyebilirsiniz?

  • Taşınmazdan Faydalanamama: Payınız küçük olsa bile, taşınmazın ortak kullanımı nedeniyle istenilen şekilde faydalanamamanız durumunda dava açabilirsiniz.

  • Taşınmazın Değerlenmesi: İlerleyen zamanlarda taşınmazın değeri artabilir ve küçük bir pay bile önemli bir değere ulaşabilir. Bu nedenle, gelecekteki potansiyel kazançlar için dava açmak isteyebilirsiniz.

  • Ortaklarla Anlaşmazlık: Diğer paydaşlarla anlaşmazlıklarınızın olması ve ortaklığın devam etmesinin sizin için zorlaşması durumunda dava açabilirsiniz.



ree
İzale-i Şuyu Davasında Avukatın Önemi

İzale-i şuyu davaları, hukuki süreçlerin karmaşık olduğu ve uzmanlık gerektiren davalardır. Bu nedenle, bu tür davalarda bir avukata danışmak ve avukatlık hizmeti almak oldukça önemlidir.


Avukatın İzale-i Şuyu Davasında Rolü:

  • Hukuki Bilgi ve Deneyim: Avukatlar, mülkiyet hukuku ve özellikle izale-i şuyu davaları konusunda derinlemesine bilgi ve deneyime sahiptir. Bu sayede, davanın tüm aşamalarında size doğru yönlendirme yapabilirler.

  • Dava Dilekçesinin Hazırlanması: Dava dilekçesi, davanın başarılı olması için oldukça önemlidir. Avukatınız, tüm hukuki gerekçeleri ve delilleri içeren kapsamlı bir dilekçe hazırlayacaktır.

  • Karşı Tarafın İddialarına Cevap Verme: Karşı taraf avukatı tarafından ileri sürülen iddialara karşı etkili bir savunma hazırlamak ve delillerinizi sunmak için avukatınızın desteğine ihtiyacınız olacaktır.

  • Mahkeme Sürecinde Temsil: Avukatınız, sizin adınıza mahkeme sürecinde hazır bulunacak ve haklarınızı koruyacaktır.

  • Pazarlık ve Uzlaşma: Mümkünse, dava süreci boyunca avukatınız aracılığıyla karşı taraf ile pazarlık yaparak uzlaşmaya varmaya çalışabilirsiniz.

  • Kararın Temyizi: Mahkeme kararından memnun kalmazsanız, avukatınız aracılığıyla kararın temyiz edilmesini sağlayabilirsiniz.


Avukat Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Uzmanlık Alanı: Avukatın mülkiyet hukuku ve özellikle izale-i şuyu davaları konusunda uzmanlaşmış olması önemlidir.

  • Deneyim: Daha önce benzer davalar görmüş bir avukatın deneyimi, davanızın başarılı sonuçlanması için büyük önem taşır.

  • Referanslar: Avukatın daha önceki müvekkillerinden referans alarak avukat hakkında bilgi edinebilirsiniz.

  • İletişim: Avukatınızla etkili bir iletişim kurabilmeniz, süreç boyunca rahat ve güvenli hissetmenizi sağlayacaktır.

  • Ücretlendirme: Avukatın ücretlendirme şekli ve tutarı hakkında detaylı bilgi almanız önemlidir.


Neden Avukat Olmadan Davaya Girmemelisiniz?

  • Karmaşık Hukuki Süreç: İzale-i şuyu davaları, hukuki olarak oldukça karmaşık süreçlerdir. Hukuki bilgisi olmayan bir kişinin bu süreci tek başına yönetmesi oldukça zordur.

  • Hak Kayıpları: Yanlış bir adım atmanız veya önemli bir detayı gözden kaçırmanız durumunda hak kayıplarınız olabilir.

  • Zaman Kaybı: Hukuki süreçler genellikle uzun sürer. Avukatınız sayesinde bu süreci daha hızlı ve verimli hale getirebilirsiniz.

  • Stres: Hukuki süreçler psikolojik olarak yıpratıcı olabilir. Avukatınız, bu süreçte size destek olacak ve sizi rahatlatacaktır.



ree



 
 
 

Yorumlar


bottom of page